Ako nađeš novu ženu, valjda ćeš spavati sa njom, ha?
Yani onunla seks size artık pek zevk vermiyor mu?
Znači seks sa njim vam nije više zanimljiv?
Hatta, iki saat önce onunla seks yaptım.
Štoviše, spavala sam s njim prije koji sat.
Yanlış anlaşılmama neden olan şeylerden biri o gündü, onunla seks yapmak istememiştim.
Jedna od stvari koje su dovele do nesporazuma je da jednoga dana, nisam htjela voditi ljubav sa njim.
Yeni bir karın olursa, onunla seks yapacak mısın?
Ako nađeš novu ženu, hoćeš li sa njom voditi ljubav?
Şunu düşünsenize, diyelim ki Mark bir otel odasına girdi ve karısını çıplak gördü, ama kendi eşi değil onun çıplak baldızı, onunla seks yaptı.
Zamislite, recimo, da Mark uđe u hotelsku sobu vidi svoju ženu golu, ali to nije njegova žena... već njegova šurjakinja i da spava s njom.
Onunla seks yapmayı reddettiğimde,.....bekçi kız kardeşim Esther'i.....gözümün önünde vurmak için emretti.
Kad sam se odbila seksati s njim, upravitelj je naredio da moju sestru Esther ubiju. Preda mnom.
Onu bulacağım ama bu sefer... onunla seks yapamayacaksın çünkü artık o benim!
Naći ću je, ali ovaj put, nećeš moći da je kresneš zato što je ona sada moja!
Sanırım sen Dominique'in pezevengi falansın... ve onun sana ne söylediğini bilmiyorum... ama onunla seks yapmadık bile, o yüzden para ödememiz gerekmiyor.
Pretpostavljam da si Dominiquein makro ili što već, i ne znam što ti je rekla, ali mi je nismo čak ni zveknuli, zato ne moramo platitimo.
Dışarıda bize onunla seks yapabileceğimizi söylemiştin.
Rekli ste vani da se možemo poseksati s njom.
Bu anı o kadar sevdim ki, onunla seks yapmak istiyorum.
Obožavam ovaj trenutak da bih se poseksao s njim.
Şu senin konuştuğun işveli yavru var ya, onu çatı katına çıkar ve onunla seks yap.
Onaj komad s kojim si čavrljao, odvedi nju na krov i seksaj se s njom.
Bu evin her odasında onunla seks yaptın diye mi?
Zato što si imao seks sa njom u svakoj sobi u kući?
Onunla seks yaptığını da nerden çıkardın?
Zašto misliš da se seksa s njom?
Lucky'nin kamyonunu otlağın dışına götürdün... onunla seks yaptın ve sen... onun işini bitirdin.
Uzeli ste Luckyjev kamion i odveli ga na pašu, imali ste seks, i... dokrajčili ga.
Arkadaki şu fıstık az önce oraya girip onunla seks yapmamı istedi.
Ona maca tamo pozadi me je upravo pitala, da odem pozadi do njene sobe.
Onunla seks yapmak zorunda kalacak mıyım?
Nećeš, valjda, da se seksaš sa njim?
Eğer Kurtik onunla seks yapıyorsa, öldürmek için de sebebi olabilir.
Ako je Kurtik spavao sa njom, to mu daje motiv da je ubije.
Sana onunla seks yapmanı mı emretti?
Naredio vam je da imate seks s njim?
Ya Ruth onunla seks yaptığımı birine söylediyse?
Šta ako Ruth je rekla da sam je jebao?
Başka bir adamla Meksika'ya gittin, yatakta annesinden bahsetti ve onunla seks yapmadın.
Otišla si u Meksiko s drugim, pričao je o svojoj majci u krevetu, i niste se seksali.
Benim onunla seks yapmadığım kısmı hariç seni aptal!
Samo sto ja nisam spavala ranije s njim, idiote jedan!
Bazen, onunla seks yaparken bile para harcıyor.
Ponekad troši novac na nju dok ima seks sa njom.
Onunla seks yapman kararlarını etkiliyor resmen.
Dopuštaš da ti seks zamagli misli.
Onunla seks yaptıktan sonra, boğazını kesip küvette bağırsaklarını deşeceğim.
Kad se budemo kresnuli, prerezat ću mu grkljan i prosuti crijeva u kadi.
Ya da Gellar'la tanışıp onunla seks yapmıştır ve daha sonra işler kötü bir hâl almıştır.
Ili je upoznala Gelara, imala seks s njim i onda su stvari pošle po zlu za nju.
Biz de, onunla seks yapmama izin verene kadar beklemeye karar verdik.
Odlucili smo pricekati dok ona ne odluci dopustiti mi da je poševim.
Ve bu gece onunla seks yapacağım.
Veceras cu se seksati s njom.
Hayır, daha ileri gideceğim ve onunla seks yaparken aramızda bir telepati olduğunu söyleyeceğim.
Čak bih rekla da je postojala nekakva telepatija u seksu.
O kadar güzel ki onunla seks yapsan ölürsün.
TOLIKO JE LIJEPA DA BI JEDNOSTAVNO UMRO DA SE POSEKSAŠ S NJOM.
Kaydını erteliyor ayrıca çağrılarıma geri dönmeyi de erteliyor. Ben de onunla seks yapmayı sonsuza dek erteliyorum.
Odgađa prijavljivanje i uzvraćanje poziva, pa ja odgađam seks s njime.
Onunla seks arkadaşıydık, ama arkadaş değildik.
Bili smo prijatelji sa prednostima, osim što nismo bili prijatelji.
Gilfoyle'u üzerinden atabilirseniz onunla seks yapardım.
Mislim, ja bi spavao s njom kad bi se Gilfoyle temeljito isprao s nje.
Dinesh'e onunla seks yapmak istediğimi mi söyledin?
Um.... Jesi li ti rekao Dineshu da ja želim spavati s njim?
Ve Laurel da, eğer ilaçları etkisini göstermeden onunla seks yaparsam beni öldüreceğini söylüyordu.
Laurel je rekla da bi me ubila ako spavam s njim prije djelovanja lijekova.
Şuraya da kendini onunla seks yaparken çizsene.
Nacrtaj ovdje... kako si se seksao s njom.
Onunla seks yaparken hâlâ giysileri üzerinde miydi?"
"Je li bila odjevena, kad ste imali odnos?"
Onunla seks yapmak istiyorsun, ama yapamazsın.
Želite imati seks s njim, ali ne mogu.
Neyse, Johnny onunla seks yapmayı az evvel bitirmişti.
No, Johnny je upravo imao snošaj s njom.
Tabii istersiniz - onunla seks yapmak içinizden gelir. Ama daha çok, onun sizi aramasını, sizi davet etmesini, vs... istersiniz. Sizi sevdiğini söylemesini istersiniz.
Otići u krevet s tom osobom bi bilo dobro, ali želite i da vas nazove na telefon, da vas pozove vani, itd. Da vam kaže da vas voli.
1.0161070823669s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Možda bi trebala spavati s njim. 